5 Şubat 2011 Cumartesi

Masanın Altında


Tiyatro canlı ve defalarca sergilenen bir sahne sanatıdır. İzlerken emeğin size özel sergilendiğinin de farkındaysanız daha bir zevkli geçer dakikalar. Ben İzmir Devlet Tiyatro'sunun sergilediği oyunları takip ediyorum Van ve İzmir Devlet Tiyatrolarının ortak yapımı olan Roland Topor'un eseri Masanın Altında çok güzel bir tiyatrodur. Oyunun konusu çevirmenlik yaparak hayatını kazanan genç çevirmen bir kızın ek gelir sağlamak için masasının altını bir göçmene kiralaması, bakış açısının değişmesi ve birbirlerine aşık olmasıdır. Oyunu izlerken beni etkileyen sahne göçmen kiracı gencin iki büklüm masanın altından uzun zamandan sonra ilk defa kalkıp sessizleşmesi ve ardından 'Boyumu unutmuşum.' demesiydi. Şimdi kendi hayatımıza dönelim. Hepimizin boyumuzu unuttuğumuz zamanlar olmuyor mu?Düşüp kalkamadığımız yani kendimizi toparlayamadığımız anlar. Masanın altında kiracı olarak yada bir başkasının gönlünde...
Göçmenin söylediği bir de şarkı var paylaşmak istiyorum aklımda kalan kadarıyla
'KkKKn, evinde masanın altını bir göçmene kiralar… Hayata bakışı artık eskisi gibi değildir.Çevirmenlik yaparak hayatını kazanan genç bir kadının ek gelir sağlamak için, evinde masanın altını bir göçmene kiralar… Hayata bakışı artık eskisi gibi değildir
'Küçük bir sandıktır göçmenin evi
Bir daha gelsem şu yalan dünyaya ben
Durmadan girerdim mezara.'
Göçmen hayatından çok sıkılmıştı. Ayakkabı tamiri yaparak kazanıyordu hayatını o da. Fakat ev sahibesine aşık olmuştu. Hem gönlünün hem de masasının altının kiracısı olmuştu onun. Mutlu sonla bitti oyun. Ben gerçeğini yaşamak isterdim kira bedeli olarak da sadece sevgi ve saygı isterdim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder